*Dans ederseniz kimsenin prangalarına takılmadan, çekinmeniz gereken bir yasa olabilir mi? Giysinizi yırtıp atar ama kimsenin yolu üzerine bırakmazsanız kim yargılanabilir sizi?
〜〜〜
*Yüreğim kanadı; çünkü özgürlük peşinde koşma arzusu bile sizin için bir dizgin halini aldığında ve özgürlükten bir amaç, gerçekleşmiş bir şey olarak söz etmeyi bıraktığınızda Özgür olabilirsiniz ancak.
Günleriniz dertsiz, geceleriniz eksiksiz ve hüzünsüz olduğu zaman değil. Tam tersine, bütün bunlar yaşamınızı kuşatmışken, çıplak ve tüm bağlardan kurtulmuş olarak hepsinin üzerine yükseldiğiniz zaman özgürsünüz gerçekten.
Defetmek istediğiniz bir korkuysa, o korku sizin yüreğinizi mesken tutmuş, korkulanın elini değil. Gerçekte her şey arzulanan ve korkulan, iğrenç olan ve aziz tutulan, kovalanan ve kaçmak istediğiniz her şey, varlığınız içinde devinmekte, sürekli bir yarı kucaklaşma halinde.
Bunlar içinizde birbirine yapışık ışık ve gölge çiftleri halinde devinir. Gölge soluduğu ve yok olduğu zaman, geride kalan ışık bir başka ışığın gölgesi olur. İşte böyle, prangalarından kurtulan özgürlüğünüz, daha büyük bir özgürlüğün prangası olur.
〜〜〜
*Eğer yüreklerinizi yaşamlarınızın gündelik mucizeleri karşısında hayretle dolu tutabilseydiniz, acınız da en az sevinciniz kadar harikulade görünürdü.
Yüreğinizin mevsimlerini kabullenirdiniz, tıpkı tarlalarınızdan geçen mevsimleri her zaman kabullendiğiniz gibi. Ve hüzününüzün kışlarını dinginlikle seyrederdiniz.
〜〜〜
* “Hakikati buldum” değil, “bir hakikat buldum” deyin. “Ruhun yolunu buldum” demeyin. “Kendi yolumda yürürken ruhla karşılaştım” deyin .
Çünkü ruh her yolda yürür. Ruh ne bir hat üzerinde yürür, ne de saz gibi büyür. Ruh sayısız taç yapraklı lotus çiçeği gibi kat kat açılır.
~~〜
* Düşüncelerinizle barışık olmadığınız zaman konuşursunuz.
Yüreğinizin yalnızlığında barınamaz olunca da dudaklarınızda yaşarsınız bir oyalanma ve eğlence olur ses.
Konuştuklarımızın çoğunda düşünce yarı yarıya katledilir. Çünkü enginlerin kuşu doğru düşünce, kelimelerin kafesinde kanatlarını açsa da uçamaz.
〜~〜
*İhtiyaçları değişir insanın, fakat sevgisi ve sevgisinin ihtiyaçlarının karşılandığını görme arzusu değişmez.
Gözlerinizi bulandıran peçeyi on dokuyan eller kaldıracak. Kulaklarımızı dolduran kili onu yoğuran parmaklar delecek.
Göreceksiniz, işiteceksiniz. Ama körlüğü tattınız için üzüntü, sağır olduğunuz için pişmanlık duymayacaksınız.
Çünkü o gün bütün varlıkların saklı amaçlarını bileceksiniz ve karanlığı kutlayacaksınız, ışığı kutladınız gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder