Hep, olmamız gerektiğini düşündüğümüz kendimiz ile -hep biraz 'şaşarak'- olmakta olduğumuzu gördüğümüz kendimiz arasındaki aykırılık, sanki, orası burası delik bir şemsiyeyle sağanak altına çıkmışız gibi bir etki bırakır üzerimizde.
🌼
Herşeyi, hep, geciktiririz-sonra, düşünmüş ama yapmamış olduğumuz bir sürü şeyin yükü, birden,aniden,tek bir günde, gelir, yüklenir omuzlarımıza.
🌼
Kalabildiğimiz tek yer, ötekilerin bellekleridir.
🌼
Yol kendine bir yer bulamamış kişinin özlemidir.
🌼
Düzenini bozarak gezginliğe çıkan kişi, kendi düzeninin peşine düşmüştür.
🌼
Yola çıkacak kişinin aşması gereken ilk ve en önemli engel, kendi yerleşikliğidir:
kendi yeri
-kendisidir.
🌼
Yol, dolaşır...
🌼
Bir yeri, gerçekten ve toptan terketmeyen, yeni bir yola çıkamaz.
🌼
Her yol
kişiye varıyor sonunda,
kişinin kendisine...
🌼
Kişiler için de mevsimler olmalı-
mevsim dönümleri: Güneşin indiği-çıktığı, ışığın azaldığı-çoğaldığı; yağmurların çok ya da az yağdığı; rüzgarların sert ya da yumuşak estiği zaman dilimleri--
"inişler, çıkışlar"...
🌼
Kişi, 'arayış'tır.
🌼
Kişi, kendine bir türlü ulaşamayandır -kendine doğru hamle eden, çabalayan, uzanan, ama bir türlü dokunamayan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder