12 Aralık 2018 Çarşamba

Yavaşladıkça Çoğalıyorum/Montaıgne


Çocukların oyunları asla küçümsenmemelidir,oyunlar en ciddi faaliyetlerden biridir.
Açgözlülüğe yol açan ihtiyaç değil, tam tersine bolluktur.
Dürüst olmak gerekirse, sadece kendimi mutlu etmek için kitap okuyorum.
Sıradan bir adamım ben.Fakat bunun farkında olmam beni özel biri yapıyor.
Aşk denilen şey, arzulanan insanda bulacağımız tada susamaktır.
Herkesi memnun etmek asla varılamayacak bir hedeftir.
Dünyanın en büyük cezaevi, cahil bir insanın kafasının içidir.
Yalnız yaşamanın bir tek amacı var; daha rahat yaşamak.
Aslında insanlar bizi hayal kırıklığına uğratmıyor.Biz sürekli yanlış insanlar üzerine hayal kuruyoruz.
Dünyevi işlerimizi gelişi güzel yürütmeli ve her zaman kadere büyük bir pay bırakmalıyız.
Kadınlar acıya daha dayandıkları kadar katlanamazlar mutluluğa.
Fikirlerim iyi ya da kötü diye iddia etmem, sadece benim naçizane düşüncelerim işte...
Her insanın kimselerin uğramadığı, gizli bir sığınağı olmalıdır.Ancak yalnızken gerçekten özgür olabiliriz.
Güzel, güneşli bir günde dünyanın en iyi insanı oluyorum.Fakat ayağıma bir çakıl taşı değse; huysuz,çekilmez bir adam oluyorum.
Şiir, aşktan bile güzel duygular uyandırır insanda.Venüs tek başına, bir Roma şiirindeki kadar güzel olamaz asla.



1 yorum:

  1. Merhabalar,

    Fransız deneme yazarı Michel de Montaigne’nin ‘’Yavaşladıkça Çoğalıyorum’’ kitabından altını çizdiğim aforizmaları okumanız için sizinle de paylaşmak isterim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/montaigneden-20-etkileyici-aforizma/

    Beni en çok etkileyen şu alıntı olmuştu:

    ‘’Doğrusunu söyleyeyim, biz erkekler kendi günahlarımızdan çok karımızın günahlarından, ona gelecek ayıplamalardan korkarız. Kendi vicdanımızdan çok karımızın vicdanının üstüne titreriz. (Aman ne fedakârlık!) Karımız bizden daha iffetli olsun da, biz hırsız olmaya, yemin bozmaya, aforoz edilmeye razıyız.’’

    Keyifli okumalar dilerim,
    edebiyatla ve sağlıcakla kalın.

    YanıtlaSil