27 Şubat 2018 Salı

Ahmet Arif



"seni kaburgamın altın parçası
seni dişlerinde elma kokusu"

Leylim Leylim-Ahmet Arif'ten Leyla Erbil'e Mektuplar


'Tam boş yanı bu diyorum celladın.
Tam bıçağım cehennem gibi güzelken.
Aklıma düşüyorsun.
Ellerim arık...'


  Şu anda yapayalnız bir dalganın üstünde boş bir konserve kutusundan farksızsam da, senden kopmamın imkansızlığını daha bir aşkla duyuyorum.Üzerime Toroslar yıkılmış sanki.Öyle duyuyorum işte.Öyle kesin ve kudretli.Gözlerin,gözlerinden öperim-Bir umudum sende-Anlıyor musun?Yüzünü,sesini bir özledim ki sorma.En çok da burnunu.Şaka değil.
Şimdi burada güzel bir şafak.Gene uykusuz,mutsuz.tedirginim.Sana yazmak,yazmak,yazmak istiyorum...Seni bütün şafaklarda,evrenlerin o ıssız ihanet saatinde öperim.Ve sen geçersin içimden.Bitmek bilmezsin.
Senden kıyamete dek sürecek bir öpücük alayım,dur.Dayanır mısın?

Leylim Leylim-Ahmet Arif'ten Leyla Erbil'e Mektuplar

'İçmek,
gözlerinde içmek,ayışığını.
Varmak,
gözlerinde varmak,can tılsımına.
gözlerin hani?'

'Duymak,
gözlerinde duymak,üç ağaçları...
Susmak,
Gözlerinde susmak, ustura gibi...
gözlerin hani?'


Aslında benim senden hiç kopamayışım, sensiz dünyayı hafif buluşumdur bütün mesele!Seninle dünyayı,kasaba kasaba kıyı kıyı dolanmak isterdim.Her gün bir yaş daha gençleşir,çocuklaşırdın!Hem seni sevmek,ölümlere,zulümlere panzehirdir.Nasıl dayanma kuvveti verirsin bana bilemezsin.'Seni anlatabilmek seni-iyi çocuklara,kahramanlara.-Seni anlatabilmek seni-namussuza,yaşamayana,kahpe yalana.'
Bir umudum,dünya gözüm,dikili ağacımsın.Uçan kuşum, akan suyumsun.Seni anlatabilmek seni.Ben cehennem çarklarından kurtuldum,üşüyorum kapama gözlerini...
Dişine zar, boynuna ter olasım gelir.Hayatımın en koyu ve belirli çizgisi,motifi,süregidecek tadı SENSİN canım.
Seni cehennem bir hasretle öperim.

19 Şubat 2018 Pazartesi

Leylim Leylim-Ahmet Arif'ten Leyla Erbil'e Mektuplar

'Ve sen, daha demincek,
Yıllarda geçse demincek,
Bıçkılanmış dal gibi ayrı düştüğüm,
Ömrümün sebebi,ustam,sevgilim.'

...Pişman değilim.Bir daha dünyaya gelsem aynı hayatı, daha bir ustaca ve korkusuz yaşarım.Ama bu sefer seni tanımakta gecikmem! İlk işim o olur.Ben bu-belki de manasız- iç sıkıntılarından senin var olduğunu hatırlayarak sıyrılıyorum.Bir pınar,bir dağ suyu gibi dinlendiriyor,kandırıyorsun.
İnsan ya muhtaçlık, mecburluk olmadan sevmeli yahut da benim senin gibi amansız vurgun...
'Nasılsın?' diye sormak,söyleyecek sözü olmadığından vakit kazanmak istemekmiş.Hiç düşünmedim.Üstelik sana söyleyecek sözümün olmaması felaket olur benimçin. Gene de sorabilirim di mi canım?İyisin,mutlusun ve güzel.
Öskedim,bizim doğu dialektinde özledim demektir.Neyini,nereni,hangi halini desem ki?Sesini öskedim örneğin.Yüzünü, şeytan çocuk gülüşünü,öfkeni, yeryüzünü ve kaskatı canımı ısıtan varlığını.Şükür varsın. 
Ya sen nicesin ömrümün varı?Sensiz ne olur, ne olabilir,onu unutmamalıyım oysa.Her adımdan her düşünden,her düşten önce seni karşıma alır, bakar,sorarım,bunu bilir miydin?Başkaca dövüşemem ki.Yenilmememin tılsımı...
Hasret ile gözlerini öpeyim.Orası öyle ya,bu hasret böyle biter mi?

Leylim Leylim-Ahmet Arif'ten Leyla Erbil'e Mektuplar

'Gitmek,
Gözlerinde gitmek sürgüne,
Yatmak,
Gözlerinde yatmak zindanı.
Gözlerin hani?'

Leylım,
Nicesin gene?
Beyninde mi, yüreğinde mi, başka bir yerinde mi, nerendeyse o İNAT yönünü yaratan dokuları öpmek isterim.Evrende seni özler, seni isterim.Başkaca hiç.Ne taktığım,ne de vurulacağım bir nen yok.Seni.Sade seni.
Kulluğum,divaneliğimle ellerini,gözlerini öperim.Öpüyorum ama doyamıyorum.Mutluluk ya da cehennem bu galiba.Sana doymak, korkunç ahmaklık olur.
Hadi gel...
SENİ ALAMAZLAR BENDEN.Tılsım bu işte.Ayakta, fırtına gibi beni tutan bu.
Gözlerinden öperim canım.En çok da burnundan.Gülme,ciddi söylüyorum.O güzel burnuna yıldızlarca öpücük...
Şunu da bir iyi belle: Benim için çok mühim olan, sana aşık olmak ve ya aşık olmadığımı bağırıp yırtınmak değildir.Aslolan, seni kırmamak, üzmemek,kaybetmemektir. Anladın mı canım?
En iyisi sana imdat etmektir.Özlemektir seni,geberesiye.Ses etmektir, haykırmak 'Leyla!' bir tenha saatte geceler yarı.Ömrümüz çelimsiz, kısa.Çabamız korkunç ama.