23 Temmuz 2019 Salı

FİL'İN SORUSU/LEEN VAN DEN BERG-KAATJE VERMEİRE




"Biz birbirimiz için eriyoruz," diye cıvıldadı kar taneleri. Onların yalan söylemediğini herkes biliyordu. Çünkü oturdukları bankın altında bir su birikintisi vardı.


"Sözcüklere ihtiyacımız yok," dedi yıldızlar. "Birlikte yüzyıllarca sessiz kalabiliriz."


"Onu ilk kez gördüğüm o anı," dedi fare, "hiç unutamayacağım. Kendimi bir fil kadar büyük ve güçlü hissetmiştim. Daha önce hiç böyle olmamıştım."

"Prensimi öptüğüm anda," dedi Pamuk Prenses, "kızgın üvey anneler, kavgalar, ekşi elmalar gibi kötü şeyleri unutuyorum... Nasıl oluyor, ben de bilmiyorum. Herhalde aşk insanı böyle yapıyor diye düşünüyorum."

"Sevdiğim yanımda yatınca sıcacık olurum," dedi taş.

22 Temmuz 2019 Pazartesi

ŞÜKRÜ ERBAŞ/ BÜTÜN ŞİİRLERİ-1


ADINLA YER DEĞİŞTİRİYOR

En ince yerinde sözün, en içten 
Gülüyorsun ya hani köpük köpük
Binlerce pencere açılıyor içime 
Her camında bin altın güneş esen.
İplikince bir ışık yağmuruyla
Yıkanıyor yüreğimin el değmemiş yerleri
Bir ilkyaz göğü gibi sen öyle uzak
Güzellikler içinde dupduru gülümsedikçe.

Aklım dil vermez düşüncelerin 
Umarsız ufuklarını okşayıp geçiyor
Doluyor iç denizlerime, unutulmuş,
Duyguların büyülü rüzgarları;
Sularım yüzünü yansıtmaktan mutlu
Ürperiyor sesinin titreşimleriyle.
Adınla yer değiştiriyor içimdeki keder
Daha bir seviyorum yaşadığım günü.

Ey sabahın sevinci mutluluğun imgesi
Solgun umutlarıma düşen taze çiy tanesi...
Eksilmesin ömrümün saklı sularından
O düş inceliğinde öpüş içtenliğinde
Gülüşünün yüzünde güneşlenen aylası.
Sevgisiz mevsimsiz bir donuk zaman içinde
Aldığım tek soluk yaşadığım an oldun
Seninle anlam buldu nesneleri dünyanın.

21 Temmuz 2019 Pazar

FREUD BU İŞE NE DERDİ ? /SARAH TOMLEY




"Belki de artık belirsizliği kucaklamanın vakti gelmiştir
Belki de isyankarlar "kötüler" bu yüzden daha çok eğleniyorlardır. Mitlerin iç yüzünü görmüşlerdir ve rastgele, kaotik ama yine de eğlenceli bir dünyada yollarını buluyorlardır. Kesinlik ihtiyacımızdan vazgeçersek, olan biteni fakir olası anlatılar dizgelerine uydurmaya çalışmaktansa gerçekten neler olduğuna bakmak üzere kuralları bir yana bırakırsak şaşkınlığa uğrayabiliriz. "Neden ben?" sorusuna cevap yoktur. Rastgele olaylar her zaman olur. Öyleyse, kuralları çiğneyin. Son bisküviyi alın. Görün bakalım ne olacak."

...


"Tatmin olduğunuz hayatınızın hoşa giden, değerli bir parçası olduğu için mi gönüllü çalışmak istiyorsunuz, yoksa son derece zorlayıcı olduğunu hissettiğiniz esrarengiz bir sebepten gönüllü çalışmaya ihtiyaç mı duyuyorsunuz? "Zorlant" Freud'un sözlüğünün gözde terimlerinden biridir ve sizi bir kere daha analiz divanına rahatlıkla sürükleyebilir."

...


"Sevgiliniz sizi sadece iyi göstermek için var olmaz. Son olarak ölümle ve ölü şeylerle ya da tümüyle mekanik/teknolojik dünyayla ve onun hayatı taklit edişiyle büyülenmiş ölü seviciler haline gelme tuzağına düşmeyin. Sevmek tam manasıyla yaşamaya kendini adamayı gerektirir."

...



"Kişi tüm gerçeği bir hatadan diğerine koşarak keşfeder."

...


"Varoluşçulara göre gözümüzü dikmiş uçuruma bakmaktayız ve hayat ile ölüm arasında bile tercih yapmakta özgürüz. Her yol açıktır ve sadece kendimize dayanabiliriz."

...

"Arzularımız önünde engel olmuş eski olayları düşünerek depresif, onları geleceğe yansıtarak da kaygılı bir hale geliriz; nihayet pişmanlık, endişe, öfke ve utançtan oluşan bulanık bir kurgu içerisinde debelenip dururuz."

...

 "Kafanızın içinde yaşamayı bırakıp duyumlarınıza geri dönün! Düşünmeyi bırakın ve tüm dikkatinizi duyumlarınıza yöneltin. Şu anda neyi görüyor, duyuyor, kokluyor; neye temas ediyorsunuz? Soluk alıp vermeniz nasıl? "Burada ve Şimdiye odaklandığınızda zihniniz sükuna kavuşacak ve etrafınızdaki dünyadan akıp gelen bilgiye kendini açacaktır. Var olan tek şey şimdidir. Şimdi elinizdeki tek şeydir. Kendinizi kandırmayı bırakın!"

...

"Herkes içinde bir gölge taşır ve bu, bireyin hayatına ne kadar az dahil olursa o kadar yoğun ve karanlık hale gelir"

...