İnsan kendi eksikliğine katlanmak zorundadır,
her an için;
oysa iki kişilik eksikliğe katlanmak zorunda değildir.
Gözler, yuvalarından çıkarıp atmak için yok mudur,
ve kalp de aynı şekilde.
Yine de durum o kadar kötü değil, abartı ve yalan bu,
her şey abartı, yalnızca özlem gerçek, o abartılamaz.
Fakat özlemin gerçekliği bile
o kadar da onun kendi gerçekliği sayılmaz;
daha ziyade;
geri kalan her şeyin yalan oluşunun ifadesidir.
Kulağa saçma geliyor ama öyle.
Belki en çok seni sevdiğimi söylediğimde de
söz konusu olan gerçekten sevgi değil; sevgi,
senin içimde çevirip durduğun bıçak olman...
Franz Kafka, Milena'ya Mektuplar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Üçyüzbin Bu kıvırcık ateşten yalanlar 300.000 Kimi sularca inanıyorum kimi zulüm yakıcı Çocuksu, deli deli zincirler...
-
BİR ÖZLEMİN İZDÜŞÜMÜ Eğri çizgiler dalgın İki kaşım üzerinde İki kaşım üzerinde bir ağrı Gözlerim yanıyor günlerdir Gözleri...
-
İNCE ELLERİN Nasıl ince, ellerin, parmakların coşkuyla ağırlığını kavrarken yaşamın, nasıl katı, nasıl soğuk, kurşunların sessiz ve din...
-
"İnsan en çok sabahları arar sevdiği kadını" diyor birisi, katılıyorum o sabahlara öğleler kaba yaşanır,kalı...
-
'Ve sen, daha demincek, Yıllarda geçse demincek, Bıçkılanmış dal gibi ayrı düştüğüm, Ömrümün sebebi,ustam,sevgilim.' ...Pişma...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder