Sessiz sayılabilecek bir yerdi bulunduğum köşe. Parkın yanındaki yokuştan inen tek tük otomobillerin gürültüsü ve pencerelerden sarkarak çocuklarına seslenen anne sesleri dışında pek bir şey duymuyordum. Şişman adamın yaprakları süpürürken çıkardığı hışırtıyı hiç saymıyorum bile, çünkü o hoşuma gidiyordu. Sanki ıslanıp buruşmuş yapraklarla birlikte kafamdaki tüm düşünceleri süpürüp beni uykuya davet ediyordu.Birden tüm sesler kesildi, içimi sadece yağmurlu günlerin serin griliğinde gelen bir huzur kapladı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Üçyüzbin Bu kıvırcık ateşten yalanlar 300.000 Kimi sularca inanıyorum kimi zulüm yakıcı Çocuksu, deli deli zincirler...
-
BİR ÖZLEMİN İZDÜŞÜMÜ Eğri çizgiler dalgın İki kaşım üzerinde İki kaşım üzerinde bir ağrı Gözlerim yanıyor günlerdir Gözleri...
-
İNCE ELLERİN Nasıl ince, ellerin, parmakların coşkuyla ağırlığını kavrarken yaşamın, nasıl katı, nasıl soğuk, kurşunların sessiz ve din...
-
"İnsan en çok sabahları arar sevdiği kadını" diyor birisi, katılıyorum o sabahlara öğleler kaba yaşanır,kalı...
-
'Ve sen, daha demincek, Yıllarda geçse demincek, Bıçkılanmış dal gibi ayrı düştüğüm, Ömrümün sebebi,ustam,sevgilim.' ...Pişma...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder