ŞUBAT
Ben bu içimin yankısı,ben bu içimin koruyla
bu narı daha fazla taşıyamam.
Düşecek ellerimden,dağılıp dökülecek odaları,
dayanamam.
Benden sana mevsimlerden anne, uykularımdan tüller,
ömrümden ağrılar sızmıştır.
Bu aşk bende bir imkansızlık tasarımı gibi kaldı,
kaldıramam.
Adı şubat olan bu şiirde kalbim
uzun bir nehir gibi ağrıyor.İnat yumağım çözüldü.
Sol omzumdan siyah atımı,sana düştüğüm o eski şubattan
çukurumu alıyorum.
Benden kalan boşluğa kırmızı bir araf düşüncesini koy.
Nasıl hatırlanırsa bir yaprakta bir orman
bu kez o olsun beni sana hatırlatan.
Bir gün olur senin de düşerse elinden nar
Aşk bir gün seni de alır bir yerden bir yere koyar.
Ne zaman ki kaplar gönül mülkünü kar
Çağır o zaman,anlatırım sana,
bir ömürden nasıl döne döne geçer turnalar.
Sanma ki inadımda sarı bir safra
dilimde uçuşan rüzgarlı bir sayfa
sözlerimde silinmiş şifre vardır.
Sökmedin beni çölden,yolum araftır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
BİR ÖZLEMİN İZDÜŞÜMÜ Eğri çizgiler dalgın İki kaşım üzerinde İki kaşım üzerinde bir ağrı Gözlerim yanıyor günlerdir Gözleri...
-
Durdum.Dinledim.Güneşler geçti üzerimden.Yağmurlar,rüzgarlar geçti.Kara kara bulutlar gelip durmuştu başımda,derken baktım,onlar da geçti. ...
-
HAVADA BİR HOŞ AYDINLIK Havada bir hoş aydınlık bir mavi Sevgiyse büyük şarkıysa güzel yaşamaksa Bir yeşil kurt hazla gerinir...
-
İNCE ELLERİN Nasıl ince, ellerin, parmakların coşkuyla ağırlığını kavrarken yaşamın, nasıl katı, nasıl soğuk, kurşunların sessiz ve din...
-
...ben güzel şeyler duymak istiyorum demedim ki, sesini duymak istiyorum o kadar. İstemeye hakkım var mı bilmem, ama s...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder